Başkentte suç patlaması var polis 'Asayiş berkemal' diyor

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 19 Kasım 2006 08:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başkentte son bir hafta içinde meydana iki ayrı olayda, 25 yaşındaki tezgâhtar Ayşe Akkuzu ve 17 yaşındaki lise öğrencisi Hacı Bulut sokak ortasında öldürüldü. Akkuzu gaspçıların, Bulut da daha önce tartıştığı arkadaşının kurbanı oldu. İki gencin sokak ortasında öldürülmesi, Ankara'nın asayişi sorununu tartışmaya açtı. Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, 4.5 milyonluk bir kent olan Ankara'da asayişin berkemal olduğunu belirterek "Bir gasp olmuş, bir kişi öldürülmüş, bunlar 4.5 milyonluk bir kentte abartılacak şeyler değil" dedi. Ancak asayişle ilgili veriler, Yılmaz'ı desteklemiyor. Ankara'da geçen yıla göre asayiş olayları yüzde 57.33 artış gösterdi.

17 YTL için cinayet

Ankara'nın asayişini tartışmaya açan ilk olay, Yenimahalle'de yaşandı. Bir tekstil atölyesinde tezgâhtar olarak çalışan Ayşe Akkuzu, iş çıkışında gaspçıların saldırısına uğradı. Parasını ve cep telefonunu isteyen gaspçılara direnen Akkuzu, gaspçılardan B.A. tarafından kasığından bıçaklandı. Gaspçılar Akkuzu'nun içinde 17 YTL ve cep telefonu bulunan çantasını alıp kaçarken; ağır yaralanan genç kız, Ankara Numune Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Ancak Akkuzu, dört gün sonra hastanede yaşamını yitirdi.Ayşe Akkuzu'yu bıçaklayan 18 yaşındaki B.A., olayın ardından dört suç ortağıyla birlikte gözaltına alındı. Gaspçıların, genç kızın çantasındaki parfümü içki niyetine içtikleri öğrenildi. B.A. tutuklanırken; yaşları 18'den küçük olan dört suç ortağı serbest bırakıldı. Ankaralıları korkutan ikinci olaysa Yenidoğan'da meydana geldi. Yıldırım Beyazıt Lisesi son sınıf öğrencisi Hacı Bulut, okuldan eve giderken silahlı saldırıya uğradı. Kurusıkıdan bozma bir tabancayla başından yaralanan Bulut, ağır yaralı olarak Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Ancak Bulut da beş gün sonra hastanede yaşamını yitirdi. Bulut'un cebindeki 5 YTL ve cep telefonunu alındığı iddia edildi. Ankara Emniyet Müdürü Yılmaz, Bulut'un daha önce tartıştığı bir arkadaşı O.E. (18) tarafından vurulduğunu açıkladı. Yılmaz, Bulut'un daha önce babasının yanında O.E.'yi küçük düşürücü sözler söylediğini ve olayın bu nedenle gerçekleştiğini belirlediklerini söyledi.

Başkentte bir asayiş sorunu olmadığını savunan Yılmaz, "Burası 4.5 milyonluk bir kent. Bir gasp olmuş, bir kişi öldürülmüş. 4.5 milyonluk bir kentte bunlar abartılacak şeyler değil. Olay olur, polis de faillerini yakalar. Gaspçıyı yakalayıp adalete teslim ettik. Diğer olayın failini de belirledik, onu da yakalayacağız. Asayiş konusunda diğer illere göre çok çok iyiyiz. Bir rahatsızlığımız yok" dedi.

İlk altı ayda 24 bin 833 suç

Ankara Emniyet Müdürü "abartılacak bir şey yok" derken, Emniyet Genel Müdürlüğü verileri başkentteki suç patlaması konusunda yeterince açık bir tablo veriyor. Bu verilere göre, Ankara'da 2005 yılının ilk altı ayında toplam 15 bin 784 asayiş suçu işlenirken; bu yılın aynı döneminde işlenen asayiş suçu sayısı, 24 bin 833'e yükseldi. Bu istatistiklere göre, Ankara'daki asayiş olaylarının geçen yıla göre artış oranı yüzde 57.33 olarak gerçekleşti.

Ankara'da geçen yılın ilk altı ayında 7 bin 356 olan hırsızlık sayısı, 12 bin 660'a; 152 olan gasp-yağma sayısı, 257'ye; 65 olan kasten adam öldürme sayısı, 84'e, 1024 olan kasten adam yaralama sayısı 1335'e, 1866 olan darp sayısı da 2 bin 67'ye fırladı.

Gökçek: Suçlu ithal hırsızlar

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara'da işlenen suçların 'ithal hırsızlar' tarafından gerçekleştirildiği görüşünde. Ankara İl başkanlarına bir brifing veren Gökçek, başkentin son 12 yıl içinde yüzde 110 büyüdüğüne dikkat çekti. Belediye başkanı Gökçek, şöyle konuştu: "2004'te Ankara'da asayiş olayları azalma gösterdi ama 2005'te yüzde 15, 2006'da ise yüzde 30 arttı. Bunu yapan Ankara'nın yerlileri değil. Çünkü onlara her türlü sosyal yardımı yapıyoruz. Bunu yapanlar, 'ithal' diyebileceğimiz hırsızlar. Bazıları beni tenkit

ediyor (ve buna ben de hak veriyorum) 'tembelliğe alıştırıyorsun' diye. Güneydoğu'da şöyle bir şey söyleniyormuş: 'Ankara'ya gidin, orada belediye karnınızı doyurur.' Hal böyle olunca adam kalkıp geliyor, barınacak bir yer buluyor ve belediyeden yardım bekliyor. Biz de onlara her türlü yardımı yapıyor ve sosyal patlamanın önüne geçiyoruz. Bir anlamda bu zaten dini görevimiz de."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber